Masallardaki Gerçeklik 

Hepimizin çocukluğunu şenlendiren masallar ve masal kahramanı vardır. Kimimiz beyaz atlı prens olmak istemişizdir kimimiz ejderhaya rağmen kuleye sahip olan prens. Hatta prense saldıran ejderhayı savunan kişilerde vardır aramızda. Peki bu tarafları tutarken hikayelerin ardında yatabilecek gerçekleri hesaba kattınız mı? 

Örneğini vermiş olduğum prens, prenses, ejderha üçlemesinde prensin gayretine aşık olarak mı, prensesin sabrına hayran kalarak mı yoksa ejderhanın prensesi değil evi gördüğü kuleyi savunmak için prense saldırdığını hesaba katarak mı benimsediniz? At gözlüğü takıp olaya tek taraflı bakanlarda vardır pekâlâ. “Prens benim, prenses ejderha ise büyük bir engel” demişsinizdir o ejderhanın gerçeklik payını hesaba katmadan. Kim bilir ,ejderha, gerçekte bütün varlığını kaybedip son bir umudunu(kule) korumaya çalışan birisini sembolize ediyordur. O umudunu kaybetmemeye çalışan, umuduna el atan kişilere engel olan biri…

Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler ‘de ki prenses de sandığınız kadar pamuk değildir belki de. Yedi alkoliğin arasına katılan herhangi birini kurtarmaya çalışan adamı konu alan olay örgüsünü ele alıyordur kitap. Peki ya cadının elmasındaki kırmızılık? Prenses o elmayı yiyerek işlediği bu çirkinliğin bedelini zehirlenerek ödemiştir. Burada ise gerçekte birinin günahları sonucu karşılaştığı olumsuzlukları almıştır kitap. 

Güzel ile Çirkin’de mavi kıyafetle simgeledikleri  üzere kalplerden terk edilmeye layık görülmüş iki kişinin hikayesidir. Güzel;çirkinliğiyle çöplükten farkı olmayan bir kalpten, Çirkin; güzelliğiyle herkesi büyüleyen bu yüzden nahoş işlere yüz tutmuş bir kalpten kovulmuş olabilir. Hatta o güzel görünümlü  kalbe kanma sonucu kendide pis işlere bulaşıp halk arasında “hayvan” diye anıldığından bir canavar silüetinde kitapta yerini almıştır. 

Kırmızı başlıklı kız kurttan korktuğu için mi yoksa sevmediği için mi kaçıyordur? Bunu her iki yönden yorumlayabiliriz. 

Eğer korktuğu için kaçıyorsa korktuğu şeye bakmalıyız. Kurttan vahşi olduğu için mi yoksa gittiği yolda karşısına çıkan büyük bir engel olmasından dolayı mı korkuyordur? Kitabı okursanız kurdun kırmızı başlıklının yoluna konan bir engel olduğunu anlarsınız. Kırmızı başlıklı kızın ağzından bilgileri alıp ona göre hedefine engel olan biri. 

Peki ya kurt, kırmızı başlıklı kızı seviyor buna rağmen kırmızı başlıklı kız onu sevmediğinden korkuyorsa. Bu büyük aksiyonun içinde bir aşk hikâyesi yatıyor, kırmızı başlıklı kız ise sevgiden(kurt) korkuyorsa. Başına gelecek her şeye göze alarak aşkı öldüren birini ele almıştır belki kitap. Sonuçta aşk kimi zaman  hedeflerimize giden yolda bize engel değil mi? Sevdiğimiz kişiyi benimsemek için öz benliğimizden vazgeçebiliyoruz ne de olsa. 

Son olarak Shrek’e değinmeden edemeyeceğim. Shrek’i korkulur kılan onun normalden fazla büyük olmasıydı. İnsanlar bu büyüklüğe gelemeyip ona savaş açtılar her seride. Ama Shrek bütün bunlara rağmen kendi cüsseliğini korudu. Onu böyle kabul edenler ve himayesine girenler de vardı elbet. En sadık dostları… Onların sadık oluşu Shrek’in bütün masal karakterlerini bir filmde toplamasıydı. Dost düşman her karakter bu film serisinde birlikte mücadele etti. Çünkü birbirlerinden daha büyük bir tehlike olduğunun farkındalardı: Onları yok etmeye çalışan insanlar! Bu insanlar eğer amaçlarına ulaşsaydı o karakterlerle kalmayıp bizim çocukluğumuzdan da bir parça parçalamış olurlardı. İşte o zaman gerçeğin hayalden farkı kalmaz hikayeler olmazdı. En kötüsü de hikayeler gerçekleri gizleyemez bütün hikayelerin gerçek yüzü ortaya çıkardı. 

Related posts

Leave a Comment